Kar Tanelerinin Bir Bildiği Var – Debbie Macomber

Noel zamanını anlatan film tadında, sıcacık bir Debbie kitabı okudum yine. Katherine O’Connor, iş ararken bir taraftan da başkaları için yeni yıl mektupları yazmaktadır. Doktor Jeffries, yazdığı ‘Özgür Çocuk’ adlı kitabında çocukların kendi sınırlarını ve özgürlüklerini belirlemesi gerektiğini savunmaktadır. Noel babanın, kızağının altına gömülmesini önerirken yeni yıl geleneklerinin saçmalık olarak görmektedir. Katherine, ülkedeki bütün çocukların noelden yoksun kalacaklarını düşündüğü için kitabında savunduğu fikirden dolayı doktor Jeffries’i pek sevmemektedir. Bir gün sık sık gittikleri cafede Katherine  ve Jeffries’in yolları kesişir.

Yılın bu zamanlarında okunduğunda daha da keyif verecek bu kitabı siz de seveceksiniz eğer yazarın kitaplarını beğeniyorsanız.

Read More »

Hırsız - Tarryn Fisher

Bu güzel serinin son kitabı da bitti. Tarryn Fisher’in kitaplarını hiç düşünmeden alıp okurum artık. Kitap daha ilk sayfalardan alıyor ve sonuna kadar sürüklüyor. Sıkıldığım bir bölümü olmadı. Hiç bitmesin istedim.

Şimdi ne yazsam, nasıl yorum yapsam bilmiyorum. Bu seride, her kitapta farklı karakterlerin gözünden bakıyoruz olaylara. Serinin son kitabını da kadınlar tarafında paylaşılamayan Caleb’in ağzından yazmış yazar. ‘Damarlarımda kandan çok o vardı’ diyor Caleb. Ne kadar anlamlı bir söz. Bu yorumumda bir karaktere kızıyorum ve onunla tartışıyorum. Damarlarında kandan çok o varken,  nasıl başkalarıyla birlikte olabiliyorsun. Olivia’a olan aşkının saplantılı olduğunu söylerken nasıl farklı davranabiliyorsun. Evet, yanlış anlaşıldın bazen ama yanlış anlaşılmak için de aptal gibi davrandın. Doğruları anlatmak için neden Olivia’nın peşinden gitmedin. Her reddedilişinde kaçmasına da kızdım. Kızdım diyorum da böyle olmasaydı o zaman neyi merak ederdik, nasıl heyecanlanırdık değil mi? Üç karakteri de ayrı ayrı okuduktan sonra hala Olivia ile ilgili düşüncelerim değişmedi.

Bitmesini istemeyeceğiniz bu seriyi kesinlikle tavsiye ediyorum.

Read More »

Kitap Tag (Mim # 23)

Yine güzel bir etkinlikte mimlenmişim. Soruları çok sevdim. Beni mimleyen Kitap Okuyan Kraliçe ve Bir Otakunun Dünyası’na teşekkür ediyorum ve sorulara geçiyorum hemen.

 

1- Kitap okumak için evde belli bir yerin var mı?

Belirli bir yer yok, her yerde kitap okurum ama sessiz bir ortam olmasını tercih ediyorum. Sessiz ortamda kitaba daha iyi konsantre oluyorum.

2- Ayraç mı yoksa rastgele bir kâğıt parçası mı?

Ayraç diyorum. Kitabın kendi ayracı yoksa ayraçların içinden beğendiğimi seçiyorum. Ayraç bile önemli yani J

3- Kitap okumayı belirli bir zamanda mı durdurursun yoksa belirli bir bölümde ya da bölüm başında mı durdurursun?

Bölüm başına birkaç sayfa kaldıysa bölümün sonuna kadar okurum ama çok da önemli değil. Mutlaka sonuna kadar okumalıyım diye bir takıntım yok.

4- Okurken yemek yemek mi bir şeyler içmek mi?

Kitap okumak söz konusu olunca sınırlarım yok. Bir şey yemem içmem demiyorum ama çok rahat edemem yemek yerken. Çay ya da kahve eşliğinde kitap okumak güzel. Bir de yağmur yağarsa çok daha keyifli olur.

5- Kitap okurken televizyon seyretmek mi müzik dinlemek mi?

Eğer mümkünse ikisi de olmasın çünkü kitabın içine giremiyorum o zaman. Çok fazla kopuyorum ve daha az okuyorum. Ancak sesli ortamda çok fazla okuyamasam da ne müzik ne televizyon engel değil okumama.

6- Tek seferde bir kitap mı yoksa birden fazla kitap mı?

Ben hiç denemedim birden fazla kitabı aynı anda okumayı. Benim için uygun olanı tek seferde tek kitap okumak J

7- Okurken evde mi yoksa her yerde mi okumayı tercih edersin?

Tercih etmek söz konusu olunca tabiî ki evde okumak en güzeli ama her yerde okurum, her fırsatı değerlendiririm.

8- Kitabın, kafanın içinde yüksek sesle okunması mı yoksa sessizce okunması mı?

Böyle bir şeyi hiç düşünmemiştim, bilmiyorum ki sessizce okuyorum herhalde. Belki de heyecanın yükseldiği zamanlar kafamın içindeki sesler yükseliyor olabilir.

9- Önündeki sayfaları okur musun yoksa sayfaları atlar mısın?

Sayfa atlamam, bazen konsantre olamadığım zamanlarda anlamadan bir cümleyi geçtiysem döner tekrar okurum.

10- Ciltli kitap mı karton kitap mı?

Ciltli kitaplar daha dayanıklı ve görüntü açısından da güzel ama ben ciltli kitapları rahat okuyamıyorum. O yüzden karton kapak diyorum.

11- Kitap yazıyor musun?

Kitap yazmıyorum ama yazabilmeyi çok isterdim.

Bu güzel soruları yanıtlamak çok keyifliydi. Bakalım mimleyeceğim arkadaşlarım da beğenecek mi J

Kimleri mi mimliyorum ?

Kozmokitap, Kitap Arası Kahve Molası, Kitap Eylemi, Küçük Dünya ve Kitap Kavanozu’nu mimliyorum.

Read More »

Beni Bulun - Michelle Knight

Kitabı merak etmeme rağmen etkileneceğimi bildiğim için okumaktan vazgeçmiştim. O kadar haklıymışım ki. Michelle’in ve arkadaşlarının yaşadıkları beni çok etkiledi, bir süre etkisinden kurtulamam artık. Kitapta, 3 kadının bir evdeki 11 yıllık esaretinin anlatıldığını herkes biliyor zaten. Kitabın içindeki ayrıntılar ise o kadar kötü ki ne desem az kalır üç kadının yaşadıklarını anlatmak için. Kitabı okurken hissettiklerimi yazıya dökmek de çok zor. İçim daraldı, ruhum paramparça oldu. Nasıl bir varlık -insan demiyorum-  başka insanlara bu işkenceleri yapabilir ve onların hayatlarından yıllarını çalabilir.

 

Michelle’in ve arkadaşlarının yaşadıkları, gökyüzündeki yıldızları seyretmenin güzelliğini, nefes almanın, özgürlüğün, yaşadığımız her günün değerini hatırlatıyor. Bundan sonra pencereden odaya sızan güneş ışığına, yıldızlarla dolu gökyüzüne daha farklı bakacağım.

 

 

Read More »

Mezar Cadısı - Kalayna Price

Alex, ölülerle konuşan bir mezar cadısı. Onun, işi bu ve bu işin eğitimini almak için akademiye gitmiş. Cadılar, ifşa edildikleri için herkes tarafından biliniyor ve yaptıkları bir iş olarak kabul ediliyor. Sanık sandalyesinde oturan ve sorguya çekilen bir ruh görmek de olağan bir durum. Ancak ruhlar aleminde durum biraz karışık. Daha fazla anlatırsam kitabı özetleyeceğim, onu için fazla ayrıntıya girmeden kitapla ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Bu kitabı bir hevesle almıştım, güzel olacağını düşünmüştüm nedense. Şimdi beklenti içine girmemeliydim keşke diyeceğim ama ben, tüm kitaplarımı güzel olmaları beklentisiyle alıyorum. Diğer türlü hissetsem almam zaten. Bu kitap hayal kırıklığına uğrattı beni. Konu güzeldi aslında, daha farklı yazılsaydı bir bütün olarak kitabı sevebilirdim. Aralarda biraz hareket oldu. Sonuna doğru sürükleyici olduğunu da söylemek istiyorum. Ama genel olarak vasattı kitap. Keşke sonundaki heyecanı ve anlatımı bütüne yayabilseydi yazar. Çok fazla tekrar vardı. Ritüeller sırasında sihir yapması, ruhları canlandırması çok sıkıcıydı. Aynı şeyleri tekrar tekrar okuduğumu düşündüm.

Read More »

Kitap Alışverişi # 16

Yeni yılın ilk kitap alışverişini paylaşıyorum. Tabi yine indirimde gördüğüm ve dayanamayıp aldığım kitaplar… Çoğu, seri tamamlamak için aldıklarım.

Kuşatma ve Fırtına, bulduğuma çok sevindiğim bir kitap. Daha önce Gölge ve Kemik kitabını almıştım ama devamı elimde olmadığı için okumaya başlamamıştım. Bu seri hakkında güzel yorumlar okudum ve o yüzden çok merak ediyorum.

Asil Kan da bir devam kitabı. Üç kitaplık bir seri, serinin ilk kitabı Doğum Lekesi’ni daha önce görmüştüm ama almak için karar verememiştim. Neyse yine rastlarım herhalde.

Bu iki kitabı Kiler’den 5’şer liraya aldım.

 

Vahşi Bir Lordun Kollarında ile Son Çarem, daha önce iki tanesini aldığım bir serinin kitapları. Seriden ikinci kitabım eksik. Hovarda ve Gecemi Aydınlat ise seri tamamlamak için alınmadı. Bu kitaplar Kipa’dan 7’şer lira.

 

Hırsız, bulduğuma en çok sevindiğim kitap. Görünce nasıl mutlu oldum anlatamam. Böylece seri tamamlanmış oldu.

Son Pişmanlık hakkında güzel yorum okumuştum. Umarım beğenirim. İki kitap da Kipa’dan ve yine 7’şer liraya.

Kutsanmış Kan ile ilgili olumlu ve olumsuz yorumlar okudum. 4 lira olunca kaçırmak istemedim ve bir seri başlatmış oldum. Beğenirsem devam ederim artık.

Kar Tanelerinin Bir Bildiği Var, ilk çıktığında kapağına bayıldığım, tam da bu kış günlerinde okunacak, almayı çok istediğim bir kitaptı.

Yerkara’yı Migros’tan 5 liraya aldım. Daha önce D&R indiriminde görmüştüm ve aklımda kalmıştı.

 

Bu kitaplar da yeğenimin hediyesi J

Kır Çiçeği Tepesi'ni almak istiyordum zaten. Beni Bulun ise daha önce merak ettiğim sonra etkilenirim diye okumaktan vazgeçtiğim bir kitaptı ama okumak şart oldu artık.

Read More »

Kendi Kitabını Yarat (Mim # 22)

Kitap Arası Kahve Molası bu güzel etkinliğe mimlemiş beni :) Kendisine teşekkür edip hemen soruları yanıtlamaya başlıyorum.

 

1) Bir kitap yazmaya karar verdiniz. Türü ne olurdu?

Fantastik ya da tarihi romans yazabilmeyi isterdim ama bu türleri yazabilmek çok daha zordur bence.

2) Bu kitabı bir serinin başlangıcı mı yoksa bağımsız bir roman şeklinde mi yazardınız?

Bağımsız yazardım diye düşünüyorum.

3) Kitabınızın baş karakterinin ya da karakterlerinin isimlerini ne/neler koyardınız?

Yazacak bir kız ismi düşünemediğim için baş karakter erkek olsun ve adı da Bora olsun J Fantastik ya da tarihi romans için değil, günümüz aşk kitabı yazarsam Bora ismini kullanırdım.

4) Her yazarın etkinlendiğin başka yazar ya da yazarlar mutlaka vardır. Peki sizinkiler hangileri?

Sarah Jio, Judith McNaught,  Karen Marie Moning, Tarryn Fisher, Tess Gerritsen.

5) Kitabınızın nerede geçiyor olmasınız isterdiniz? (Hangi ülke, şehir, köy vs). Ya da kitabınız kurgusal bir dünyayı anlatıyorsa orası nasıl bir yer olurdu?

Ülkemizi seçerdim. Aslında ülkemizin her köşesi uygun bu soruya ve o yüzden seçmekte zorlanırdım.

6) Kitabınızı ilk olarak kime imzalayıp verirdiniz?

Kardeşimle kitaplarla ilgili konuşmayı çok seviyoruz. O yüzden kitabı ilk olarak kardeşime verirdim.

7) Gelelim en önemli soruya, kitabınızın ismi ne olurdu?

Bir kitap yazsam en çok zorlandığım herhalde kitaba bir isim vermek olurdu. Mavi Umudum diyorum.

8) Sizce kitabınızı en güzel şekilde anlatan 3 kelime ne olurdu? 

Sürükleyici, duru ve şaşırtıcı.

 

Ben de Bir Otakunun Dünyası, Kozmokitap, Kitap Sevinci ve Kitap Delisi Bir Kız’ı mimliyorum.

Read More »

İki Ateş Arasında - Monica McCarty (Highland serisi # 1)

Yine İskoçlar’ı anlatan çok güzel bir kitap okudum. Tarihi romanslarda ilk olarak aklıma hep İskoçlar geliyor. Şimdiye kadar okuduğum, İskoçlar’ı anlatan hikâyeler hep ortaçağ zamanına ait. Bu kitap da 1300’lü yılların içinden bir hikâye anlatıyor. İngiliz hâkimiyetinden kurtulmak isteyen İskoçların planı, İskoçya’nın en iyi savaşçılarını aynı çatı altında toplamak. bunun için de Robert the Bruce ülkenin dört bir köşesinden güçlü, yetenekli on savaşçı seçer. Ancak bu savaşçıların hepsine liderlik edecek güçlü birine ihtiyaç vardır. O da bu gizli orduyu yönetebilecek korkutucu, savaşçı ve gururlu bir lider görüntüsü çizen Tor Macleod’dur. Ancak Tor bu planın bir parçası olmak istemez. Çünkü İngiltere ile İskoçya arasındaki savaşta taraf tutmak ve İngiltere kralını karşısına almak istemez. Bir zamanların şövalyesi eski yönetici Andrew Fraser ittifak kurulması karşılığında kızlarından birini Tor’a verecektir. Daha fazla devam etmesem iyi olacak.

Judith McNaught ve Julie Garwood  sevenlerin bu kitabı beğeneceklerini düşünüyorum.
 

Read More »