Sonsuza Kadar - Judith McNaught

 

Judith McNaught’in tarihi romanslarıyla da tanıştım. Bir hikâye bu kadar mı daha kitabın başından okuyucuyu içine alır ve sürükler. Yazarı, keşke daha önce tanısaydım derken şimdi de iyi ki yeni tanıdım diyorum. Çünkü elimde okuyacağım bir sürü kitabı olduğu için şanslı hissediyorum kendimi.

Annesiyle babasını kaybeden Victoria ve kardeşi Amerika’dan İngiltere’ye akrabalarının yanına gelirler.  Victoria’nın kız kardeşi büyükannesinin, Victoria ise Lord Jason Fielding’in evinde kalacağı için iki kardeş ayrılmak zorunda kalır.  Jason, geçmişinde yaşadıklarından dolayı Victoria’a karşı hep mesafeli duran, onu hep yanlış anlayan ve tüm yaşadıklarına rağmen çok güçlü bir karakter. Zaman zaman çok kızdım Jason’a. Ah Jason, ne çektirdin o masum Victoria’a… Her şeye iyi tarafından bakan, cesur Victoria, Jason’a o kötü geçmişini unutturabilecek mi? Victoria ile Jason arasındaki, açığa vurulamayan o tutkulu aşkı okumadıysanız bir an önce okuyun diyorum.

Kitabın kapak tasarımına değinmek istiyorum. O kızıl saçlı Victoria ile ilgisi olmayan, hikâyenin anlatıldığı dönemi yansıtmayan bir tasarım. Yayınevleri bu konuda daha dikkatli olmalılar bence…

Read More »

Mutluluğun Öteki Yüzü - Sere Prince Halverson

 

Bu kitabı aslında daha okumayı düşünmüyordum ancak Kitap Meltemi bloğunun sahibi sevgili Meltem’in tavsiyesi üzerine okudum. İyi ki de okumuşum. Kitabın daha ilk sayfalarından hikâyenin içine girip öyle bir duygu yoğunluğu yaşadım ki… O diyalogları karakterle birlikte yaşadım. Çok güzeldi…

Çocuk sahibi olamayan Ella kocasıyla yollarını ayırdıktan sonra tesadüfen Joe ve iki çocuğuyla karşılaşır. Joe ise karısı tarafından terk edilmiştir.  Her şey bir anda gelişir ve Ella, kendini Annie ve Zach’in anneleri olarak bulur. Üç yıl sonra Joe boğularak hayatını kaybeder. Cenazede çocukların öz anneleri ortaya çıkar. Bir tarafta üç yıl boyunca çocukları kendi çocukları gibi bakmış, öz çocuklarıymış gibi seven üvey anne Ella, diğer tarafta ise çocuklarını artık yanında isteyen öz anneleri Paige. Bu iki kadının, çocukların velayetini almak için verdikleri mücadeleyi anlatan çok sürükleyici bir hikâye. Bu kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum.

 

 

Read More »

Mefisto'nun Öpücüğü - Trinity Faegen

Serinin ikinci kitabında, cehennemin çocuklarından Jax’in kardeşi Key ile bir başka anabo (melek) Jordan’ın hikâyesine tanık oluyoruz. Cehennemin çocukları, kendi anabolarını bulduğu zaman onların kokularını hissediyorlar. Birbirlerine ait olduklarında ise mefisto akdine göre mefistolar için cennetin kapıları açılıyor. Mefistolardan ayrı yaşayan, insanlara vaatlerde bulunup onların ruhlarına sahip olan en büyük kardeş Eryx ile Mefistolar arasında yüzyıllardır süren savaş devam ediyor bu kitapta da. Eryx’in de isteği bir anaboya sahip olup ondan çocuk sahibi olmak. Mefistolar hem kayıp ruhlarla uğraşırken hem de buldukları anaboları Eryx’ten korumaya çalışyorlar.

İlk kitap Mefisto’da  Jax ile Sahsa arasındaki aşkı daha fazla hissettirmişti yazar. Mefisto'nun Öpücüğü’nde hikâye bir ara durağanlaştı ama sonlara doğru heyecanı tekrar yakaladı. Serinin 3. ve 4. kitapları da yazılmış ancak henüz çevirisi yapılmamış herhalde. Serinin devamında da diğer kardeşlerin anabolarıyla olan hikâyelerini okuyacağız diye düşünüyorum. Diğer kitapları da merak ediyorum açıkçası.

Read More »

Kitap Alışverişi-8

 

Birazcık gecikmiş kitap alışverişi yazım bu. Bu kitapların üzerine Dex yayınları gelince yeni heves, bir an önce onları paylaşmak istedim.

Dostluk Ekmeği ve Mutluluğun Öteki Yüzü almak istediğim kitaplardı ve görünce atladım hemen üzerlerine sanki biri gelip elimden kapacakmış gibi J  Debbie’nin kitaplarından da istiyordum ama seri ya da iki farklı seri olduklarını bilmeden aldım bu iki kitabı. Gül Limanı Oteli serinin ilk kitabı olarak denk gelmiş J  İyi ki Geldin ise serinin son kitabı L ve ilk kitapları alıncaya kadar sırasını bekleyecek artık.  Ve daha önce adını hiç duymadığım Solmayan Gülleri de ekledim bu kitaplara. Umarım güzeldir ve aldığıma pişman olmam.

 

Read More »

Mefisto - Trinity Faegen

 

Kitabı bitirir bitirmez yorumumu yazmak istedim. Kitaplar elime geçtiğinde kalitesinden şikayetçi olsam da Mefisto’nun hikayeyle uyumlu kapak tasarımı çok güzel bence. Zaman zaman Alacakaranlık serisini hatırlatsa da güzel sürükleyici bir hikâye. Eğer Alacakaranlık serisini sevdiyseniz bu seriyi de severek okursunuz. Alacakaranlık’taki vampirlerin yerine Mefisto’da cehennemin çocukları Mefistolar var. Karşı tarafta ise ruhlarını satan Kuzgunlar. Anobo olan Sasha ile cehennemin çocuğu Jax’in hikâyesini okumanızı tavsiye ediyorum. Bu yazımı yayınladıktan sonra hemen ikinci kitap olan Mefisto’nun Öpücüğünü okumaya başlıyorum. Bakalım ikinci kitapta neler olacak J

 

Read More »

Blog Keşif Etkinliği

 

Yeni blogları Beyaz Sır'da keşfetmek ister misiniz?

Read More »

The Book Sacrifice Tag (Mim # 5)

 

Yine kitaplarla ilgili hoş bir etkinlikte Cemre Ne Okuyor? bloğunun sahibi sevgili Cemre etiketlemiş beni. Çok teşekkür ederim Cemre J Başka blogları okuduğumda bu senaryoları ben yanıtlasam hangi kitabımdan vazgeçerim diye düşünmüştüm. Şimdi istemeye istemeye vazgeçme sırası bende L

Senaryo 1: Kitapçıda kitap seçtiğinizi düşünün, bir anda bir zombi saldırısıyla karşılaşıyorsunuz ! Etrafınız oradan oraya koşuşan insanlarla dolu, karşılık verebileceğiniz bir silahınız ya da sığınabileceğiniz bir yer yok. Tam o sırada kitapçının sahibi bir duyuruda bulunuyor. Bu zombilerin tek zayıf noktası herkesin bayıldığı ama sizin nefret ettiğiniz bir kitap. O yüzden size bunu yaşatan bir kitabı seçmeniz gerek !

Nefret etmek demesem de çok severek okumadığım bir kitap desem daha iyi olur J Bunu yanıtlamak çok zor! Herkesin bayıldığı bir kitap olmasaydı kitap adı vermek daha kolay olabilirdi. Şunu da belirtmek istiyorum, belki kitabı okurken konsantre olamadığım ya da çok sindire sindire okuyamadığım için de sevenler tarafında değilim. Cevabım, Elif Şafak “AŞK”.

Senaryo 2: Bir kuaföre gittiniz ve saçınızı yaptırdınız. Blendax reklamındaki abladan bile güzel, hacimli saçlarınız var. Derken deli gibi bir yağmur bastırıyor, şiddetleniyor, şiddetleniyor! Kendinizi korumak için hangi ''devam kitabını'' feda ederdiniz?

Boleyn Serisinin "Bakirenin Aşığı" adlı kitabını feda ederdim. Bazen serilerin son kitaplarında veya çok kalın kitaplarda çok fazla ayrıntı ve tekrar oluyor. Bu da okuyanı yavaşlatıp, kitaptan uzaklaştırıyor. Bu kitap da o tarz bir kitaptı…

Senaryo 3: Edebiyat dersinde hocanız klasiklerin ne kadar önemli olduğundan, dünyayı nasıl değiştirdiğinden bahsediyor. Ama siz bu konuşmaya katlanamıyorsunuz ve hayatınızda okuduğunuz en tiksinç klasiği hocanızın kafasına fırlatıp, gururla bunun nedenlerini açıklıyorsunuz.

Severek okuduğum klasikler de oldu ancak klasik dendiği zaman olumsuz yönleri de geliyor hemen aklıma. Birçok adı, çok fazla karakteri aklımda tutamayıp birbirine karıştırdığım Amado’nun “Gecenin Çobanları” adlı kitabı diyorum bu senaryo için. Ben sürüklenmesem de kitapları yarım bırakmayı pek sevmem. Bu kitabın da inatla, hatırı sayılır sayıda sayfasını okudum. İlgimi çeken başka bir kitap çıkınca da bu gereksiz inadımdan vazgeçtiğimi hatırlıyorum J       

Senaryo 4 : Küresel ısınmanın dünyanın anasını ağlattığı bir dünya düşünün. İnanılmaz sıcak ya da inanılmaz soğuk hava koşullarıyla yaşıyorsunuz. Eskimo ceketinizi giyip ısınmak için gayret ediyorsunuz. Isınmak için hangi kitabınızı yakardınız?

Bu senaryoya da cevabım Orhan Pamuk “Yeni Hayat”.

 

Ben de Kitap Meltemi, Yamak'dan ve Fuşyamsı Düşünceler'i mimliyorum.

 

Read More »

Aşk Adında Hayat - Michael Lee West

 

Aşk Adında Hayat, Teeny Templeton serisin ilk kitabıymış ve seri olduğunu bilmeden aldım ve okudum kitabı. Hikâyenin daha çok aşka odaklandığı, film tadında romantik bir kitap düşüncesiyle başladım kitaba. Kitabın kapağına ve adına göre uymayan farklı bir konuyla karşılaştım.

Babasını hiç tanımayan, annesinin sekiz yaşındayken terk ettiği ve teyzesi tarafından büyütülen Teeny’nin hikâyesini anlatmış yazar. Evlenmek üzere olan Teeny, nişanlısı Bing’i şeftali bahçelerinde iki kadınla yakaladıktan sonra her şey bir anda tersine döner. Nişanlısı birkaç gün sonra ölü olarak bulunur ve Teeny cinayetle suçlanır. On bir yıl sonra karşılaştığı ilk aşkı avukat Coop O’Malley, Teeny’nin avukatlığını üstlenir.

Coop, güçlü bir karakter değildi. Ne istediğini bilmeyen, kararsız bir resim çizdi kafamda.  Dedektif Red Butler ise ilk tanıştıklarında Teeny’e olan davranışlarından dolayı çok iticiydi. Güzel, sürükleyici bir kitaptı ve kitap öyle bir yerde bitti ki olayların nasıl gelişeceğini çok merak ediyorum. İçinde aşkın da olduğu polisiye tarzında kitapları okumayı seviyorsanız bu kitabı kaçırmayın derim.

Read More »