Judith McNaught’in tarihi
romanslarıyla da tanıştım. Bir hikâye bu kadar mı daha kitabın başından
okuyucuyu içine alır ve sürükler. Yazarı, keşke daha önce tanısaydım derken şimdi de iyi ki yeni tanıdım diyorum. Çünkü elimde okuyacağım bir sürü
kitabı olduğu için şanslı hissediyorum kendimi.
Annesiyle babasını kaybeden Victoria
ve kardeşi Amerika’dan İngiltere’ye akrabalarının yanına gelirler. Victoria’nın kız kardeşi büyükannesinin, Victoria
ise Lord Jason Fielding’in evinde kalacağı için iki kardeş ayrılmak zorunda
kalır. Jason, geçmişinde yaşadıklarından
dolayı Victoria’a karşı hep mesafeli duran, onu hep yanlış anlayan ve tüm
yaşadıklarına rağmen çok güçlü bir karakter. Zaman zaman çok kızdım Jason’a. Ah
Jason, ne çektirdin o masum Victoria’a… Her şeye iyi tarafından bakan, cesur Victoria,
Jason’a o kötü geçmişini unutturabilecek mi? Victoria ile Jason arasındaki, açığa
vurulamayan o tutkulu aşkı okumadıysanız bir an önce okuyun diyorum.
Kitabın kapak tasarımına değinmek
istiyorum. O kızıl saçlı Victoria ile ilgisi olmayan, hikâyenin anlatıldığı
dönemi yansıtmayan bir tasarım. Yayınevleri bu konuda daha dikkatli olmalılar
bence…