İlk 50 sayfası karışık olarak
dizildiği için ancak 50. sayfadan sonra kitabın içine girebildim. Yazar, Sessiz Işıklar Şehri’ni
büyükanne ve büyükbabasının yaşamlarından esinlenerek gerçek bir hikâyeden yola
çıkarak kaleme almış.
Kitap, Tanrıya hizmet etmek üzere
Çin’e giden iki yol arkadaşının evlilikle sonuçlanan aşklarıyla başlıyor.
Sessiz Işıklar şehrine yerleşen çift Hıristiyanlığı yaymaya çalışırken yokluk, hastalıklar,
ölümler, haydutlar ve iç savaşla mücadele ederler. Yaşamlarını uzun bir süre
burada geçiren çift, şehri terk etme vakti geldiğinde yaşadıkları tüm
olumsuzluklara rağmen bir daha asla hafızalarından silinmeyecek Sessiz Işıklar
Şehrinden ayrılmak istemeyecekler.
Okunmasam da bir şey kaybetmeyeceğim bir kitaptı...