Bridgerton serisinin ikinci
kitabını da gülümseyerek okudum. Daha ilk sayfadan alıyor sizi kitap ve 18.
yüzyılın Londra’sının balo salonlarında leydilerin, lordların eğlenceli
dünyasının içinde buluveriyorsunuz kendinizi.
İlk kitap Yüreğe Söz Geçmiyor’da,
ailenin en büyük kızı
Daphne’i okumuştuk. Şimdi de sekiz kardeşin en büyüğü Anthony’nin serüvenini
anlatmış yazar. Bu serüven, Anthony’nin evlenmeye karar vermesiyle başlıyor. Ancak
hiç de iyi bir üne sahip olmayan bu gözde bekârın kendisine uygun eş adayını
ararken başına gelenler oldukça sürükleyici bir dille anlatılmış.
Biraz gülümsemek istiyorsanız Bridgerton serisini mutlaka okumalısınız :)